Belki de hayatımda gördüğüm en güzel “Parlamento Binası” görkemli,şık,göz alıcı üstelik Tuna Nehri’nin tam yanı..Herkese selam:)))..Yazılarımızı seviyorsunuz değil mi?Gerçekten içten yazıyorum ve orada olmayı istediğiniz kadar orada olmayı istiyorum.Tuna Nehri şehri ikiye bölmüş gecesi gündüzü sanki bir peri masalı..Nehir ikiye böldüğü için bir taraf “Buda” bir taraf da “Peşte” olmuş.Onu bir bütün yapan ise “Zincir Köprüsü.En ilginci ise bir Osmanlı Devleti’nden dokunuş “Matthias Kilisesi” sonradan camiye çevrilmiş bir kilise.”Balıkçılar Kulesi”,”Aziz Stephen Bazilikası” ve bence şehrin en dramatik simgesi…”Shoes on the Danube Promenada” derler ki yahudilerin ayakkabılarını çıkarıp soğuk bir Budapeşte gecesinde nehrin kenara dizilip ateş edilmesi ve nehre düşmeleri belkide an acı olaylardandır.”Gellert Tepesi” Buda tarafında olan bir tepe.”Kahramanlar Meydanı” ve “Anonymus’un Heykeli”…Ne yenir?Gulaş gayet lezzetli bir Macar yemeği..Afiyet Olsun 😉